
BATI KÜLTÜRÜNÜN TEMELİ: ANTİK YUNANCA
- 9 Ay önce yazıldı
- Dil Sakinleri
- 206
- 7 dk da okunabilir
Bu yazıda Antik Yunanca ve kullanıldığı zamana dair pek çok şey bulacaksınız.
Batı kültürünün kökleri, derin ve ilgi çekici bir geçmişe dayanır. Bu kökler, Antik Yunan ve Roma Uygarlıklarına, Orta Çağ Avrupası’na ve Rönesans dönemine kadar uzanır. İçlerinde en eski dönem olan, M.Ö. 9. yüzyıldan M.Ö. 1. yüzyıla kadar süren Antik Yunan Devri ve bu dönemden ayrı düşünülemeyen felsefe, Batı kültürünün temellerini oluşturur.
BATI KÜLTÜRÜNDE FELSEFENİN ETKİSİ
Felsefe, düşüncenin sınırlarını genişleten ve insan bilincini şeş killendiren bir disiplin olarak doğmuştur. Temel olarak evrenin ve insanın doğası, bilgi, ahlak, gerçeklik ve varlık gibi konuları derinlemesine anlamaya ve anlamlandırmaya çalışır. Bu yönüyle felsefe, Batı kültürünün düşünsel gelişimine katkıda bulunmuş ve mantıklı düşünce, eleştirel sorgulama, rasyonalizm gibi kavramları barındıran Batı kültürünün ahlaki değerlerini ve etik kurallarını sorgulayarak Batı dünyasının temel değerleri ve inançları üzerinde de etkili olmuştur. ve mantığın kullanılması, Batı’nın tarihsel süreçteki bilimsel ilerlemesinin de temelini oluşturmuştur. Bu nedenle, felsefe Batı kültürünün köklerini, düşünsel temellerini ve etik değerlerini inşa eden temel taşlardan biri olarak görülmelidir.
Batı kültürü hakkında bilgi edinebilmek için Antik Yunan Uygarlığından başlanarak kapsamlı çalışmalar yapılmıştır. Bu döneme ait bulunan kalıntı ve eserler bizler için birer ipucudur. Felsefenin de bu dönemde doğup gelişmeye başlayan bir disiplin olması sebebiyle, felsefe alanında bu döneme ait Antik Yunan Dili’nde yazılmış birçok eser bulunmuştur. Bu sebeple Antik Yunancanın anlaşılması, felsefenin ve hatta Batı kültürünün anlaşılmasında büyük bir rol oynamıştır. Böylece Antik Yunancanın neden önemli olduğunu da anlamış oluyoruz.
ANTİK YUNANCANIN KÖKENİ VE DİL ÖZELLİKLERİ
Antik Yunancanın kökeni oldukça karmaşık bir tarihi sürece dayanır. Hintçe, İngilizce, İspanyolca, Fransızca ve Almanca gibi Hint alt kıtasından Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada konuşuş lan birçok dili içeren Hint-Avrupa dil ailesinin üyesidir. Ayrıca Antik Yunancanın erken kökenleri, Miken ve Minos Uygarlıklarıyla ilişkilendirilir. Çünkü Miken Uygarlığı, M.Ö. 2. binyılda Yunan anakarasında egemendi ve Linear B adı verilen Antik Yunanca ile bağlantılı bir yazı sitemi kullanılıyordu. Bunların yanında M.Ö. 2. binyılda yaşayan İonlar ve Dorlar gibi Hint-Avrupa kökenli kavimlerin zamanla bir araya gelmesi ve farklı lehçeleri konuşmaları sonucunda lehçeler harmanlanarak Klasik Yunancanın temelini oluşturdu.
DİL VE ALFABE ÖZELLİKLERİNE BAKACAK OLURSAK,
Antik Yunan alfabesi günümüz Yunanca alfabesinin atasıdır. Bu alfabede 24 harf bulunur ve harf bir sesi temsil eder. Bunun yanında Antik Yunanca metinlerde genellikle kelime dağarcığı ve dil bilgisi yapısının karmaşıklığı dikkat çeker. Örneğin fiil çekimleri, sıfat ve zamirlerin çeşitli biçim değişimleri; kelimenin kullanımını, cümlenin veya metnin anlamını büyük ölçüde etkilediğinden dilin karmaşıklığı artıyordu. Ayrıca farklı dönemlerde ve bölgelerde farklı lehçelere ayrıldığı için kelime dağarcığı da çeşitliydi. Aynı nesneyi veya kavramı ifade etmek için farklı sözcükler kullanılabilirdi. Bu açıdan Antik Yunanca metinlerin çevirisi oldukça zor olup dikkatle ve detaylıca incelenmesi gerekir. Antik Yunanca genellikle Arkaik, Klasik ve Helenistik Yunanca olmak üzere üç döneme ayrılır.
Arkaik Yunanca
M.Ö. 9. yüzyıldan M.Ö. 6. yüzyıla kadar olan dönemde kullanılan eski bir dil olup Antik Yunancanın en eski bilinen biçimlerinden biri olarak kabul edilir. -Arkaik Yunanca alfabesinde daha az harf vardır. -Bu dönemde önemli edebi eserler yazılmıştır. Özellikle Homeros’un İlyada ve Odysseia adlı epik şiirleri bu dönemin öne çıkan eserlerindendir. Aynı zamanda lirik şiir türü de bu dönemde gelişmiştir.
Klasik Yunanca
M.Ö 5. yüzyıldan M.Ö. 4. yüzyıla kadar olan dönemde kullanılan ve Antik Yunan edebiyatının, felsefenin ve tarihinin önemli bir parçası olan bir dildir. -Antik Yunan döneminin en parlak ve yaratıcı dönemlerinden biridir. Bu dönemin metinleri günümüzde hala okunup incelenmektedir. -Antik Yunan kültürünün temel metinlerinin çoğu bu dönemde yazılmıştır ve bu nedenle Antik Yunan felsefesinin ve düşünce tarihinin temelini oluşturur. -Klasik Yunanca alfabesinde 24 harf bulunur ve her biri bir sesi temsil eder. -Vurgu, kelimenin anlamını değiştirebilecek bir öneme sahiptir. -Bu dönemin önemli yazarları arasında Homeros, Heredot (tarihçi), Sophokles (trajedi yazarı), Euripides (trajedi yazarı) gibi isimlerin yanı sıra Plato, Sokrates ve Aristoteles gibi büyük filozoflar da bulunur. -Antik Yunan’ın demokrasisi, felsefesi, sanatı ve tarihi bu dönemin yazılı eserlerinde anlatılır.
Helenistik Yunanca
M.Ö. 4. yüzyıldan M.S. 6. yüzyıla kadar olan dönemde kullanılan bir dildir.
Antik Yunan İmparatorluğu’nun sona ermesi ve Helenistik Dönem olarak adlandırılan dönemin başlangıcı ile çakışır. Bu dönemdeki metinler antik dünyanın sosyal, kültürel ve siyasi değişikliklerini yansıtır.
Helenistik Dönem, Büyük İskender’in imparatorluğunu kurduğu ve Yunan kültürünün Orta Doğu, Asya ve Mısır gibi bölgelere yayıldığı bir dönemi işaret eder. -Farklı coğrafyalarda konuşulan birçok Yunanca lehçesini içerir. Bu lehçeler, özellikle İskender’in fetihleri sırasında etkileşime girmiş ve yerel dillerle karışmıştır. Ayrıca farklı dil ve kültürlerin etkisinde olduğu için diğer dönemlere nazaran daha fazla yabancı kelime içeriyordu. -Bu dönemde, Yunancada bir standart dil olan “Koine Yunanca” gelişmiştir. Koine, Yunanca lehçeleri arasında bir tür evrensel iletişim dilini temsil eder ve bu dönemdeki metinlerin çoğu bu dilde yazılmıştır. -Helenistik Yunanca Hristiyanlığın erken dönemlerinde önemli bir oynamıştır. Yeni Ahit’in metinleri Helenistik Yunanca ile yazılmıştır. -Bu dönemde öne çıkan yazar ve şairler arasında Theokritos (pastoral şiirlerin öncüsü), Callimachus (*epigramlar) ve Menander (komediler) gibi isimler bulunur.
Antik Yunancanın Tarihe Karışması
Birçok dil gibi Antik Yunanca da tarihsel olarak birçok değişkenin etkisi altında evrilmiş ve zamanla yerini başka dillere veya dil formlarına bırakmak zorunda kalmıştır. Bu durumun birkaç ana sebebi bulunmaktadır. M.Ö. 1. yüzyılda Roma İmparatorluğunun Yunanistan’ı fethetmesi, Roma İmparatorluğu’nun Latinceyi yaygınlaştırmasına yol açması, bu sebeplerden biridir. Ayrıca Hristiyanlık da önceleri Yunanca metinlerle ilişkilendirilmiş olsa da daha sonraları Latin ve Batı Roma’da kullanılan diller yardımıyla yayılmaya başlayarak Antik Yunancanın yerini Latin ve diğer Hristiyan dillerine bırakmasına katkıda bulunmuştur. Bir diğer sebepse Bizans İmparatorluğu’nda Antik Yunancanın resmi dil olarak kullanımına bir süre devam edilse de Bizans İmparatorluğunun yıkılması ve Osmanlı’nın hakimiyeti, Antik Yunancanın kullanımını daha da azaltmıştır. Antik Yunanca, Orta Çağ ve Yeni Çağlarda dönüşüp gelişmiştir. Modern Yunanca, Antik Yunancanın bir sonucu olarak ortaya çıkmış ve günümüzde Yunanistan ve Güney Kıbrıs gibi bölgelerde konuşulmaktadır. Sonuç olarak Antik Yunanca, tarih boyunca birçok evrime tabi tutulmuştur. Ancak bu dil, kültürel mirası, edebiyatı ve düşünce geleneğiyle Batı dünyasının temelini oluşturmuş ve tarihsel olarak büyük bir etki bırakmıştır. Bu nedenle Yunanca; dilbilimciler, tarihçiler, filozoflar ve edebiyatçılar için önemini korumaktadır.









